30 Mart 2014 Pazar

Suriye tapesini de Camia’ya mal etti

zaman.com.tr

HABER YORUM

30 Mart 2014, Pazar
Başbakan Erdoğan, yolsuzluk soruşturması başladığından bu yana Camia’ya söylemediğini bırakmadı.
 ‘Karşı taraf’la başlayan sataşma ilerleyen günlerde iftiraya, hakarete dönüştü. Seçimin arefesinde bile projelerini anlatmak yerine Hocaefendi’yi, Hizmet Hareketi’ni hedef aldı. Dün İstanbul’un Eyüp ilçesinde konuşan Erdoğan yine Camia’ya kin kustu. Elinde hiçbir delil olmamasına rağmen Dışişleri’nde yapılan ve internete düşen Suriye politikasına ilişkin ses kayıtlarıyla ilgili olarak Hocaefendi’yi suçladı. Erdoğan, “Pensilvanya, kendine gel! Sen Dışişleri Bakanlığı’nı dinleyebilirsin. Ama bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin. Sen çakma pasaportla buradan kaçabilirsin ama bunun da bedelini ağır ödeyeceksin. Artık Türk pasaportuyla dolaşan bir Pensilvanyalı zat yok. Bunlar casustur, bunu biliniz. Zaten bunlar önümüzdeki günlerde, haftalarda, aylarda bununla yargılanacaklar. Ne dedim, ‘inlerine gireceğiz.’ Ondan sonra CHP’li yandaşları, MHP’li yandaşları gelsinler onları kurtarsınlar. Gereği ne ise yapılacak.” ifadelerini kullandı.  
Burada Başbakan’a şu soruları sormak en doğal hakkımız: Öncelikle kendinize ve ailenize yönelik suçlamalar gündeme geldiğinde ‘hukukta beraat-i zimmetin asıl olduğunu’ söyleyen siz, konu Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi olunca bu kaideye neden uymuyorsunuz? Türkiye’de hukuk kişiye göre mi uygulanıyor? İkinci olarak, o toplantıyı Camia’nın dinlediğine/sızdırdığına dair elinizde en küçük bir delil var mı? Deliliniz yoksa böyle ciddi bir suçlamada bulunmanızın sebebi ne? İlerleyen cümlelerinizde ‘bunlar yakında casusluktan yargılanacaklar’ diyorsunuz. Delilsiz suçlamanızın amacı ‘casusluk’ soruşturmasına/suçlamasına zemin hazırlamak mı? Kaldı ki soruşturmalarda gizlilik esastır. Camia’yla ilgili ‘casusluk’ suçlamasıyla bir soruşturma yürütülüyorsa bundan sizin nasıl haberiniz oluyor? Ayrıca bu cümleleriniz, ‘Hizmet Hareketi’ne yönelik sahte belgelerle casusluk soruşturması açılacak’ iddialarını da güçlendiriyor.
Görünen o ki, bugünden sonra Türkiye’yi zor günler bekliyor. Demokrasinin yok sayıldığı, hukukun askıya alındığı, sahte belgelerle masum insanların ‘suçlu ilan edileceği’ günlere hazır olalım. Ancak şunu da unutmayalım: Hiçbir parti ilanihaye iktidarda kalamaz. Ve yarın sadece yolsuzluk yapanlar değil, onları temize çıkarmak için bugün hukuku ayaklar altına alanlar da yargı önünde yaptıklarının hesabını verece

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beşiktaş 1-1 Real Betis Maç Özeti