30 Aralık 2013 Pazartesi

Yolsuzluk operasyonunu dünya basını nasıl yorumladı?

Yolsuzluk operasyonunu dünya basını nasıl yorumladı
Alman Yeşiller partisi Eşbaşkanı Türk asıllı Cem Özdemir, yolsuzluk suçlamalarının aydınlatılmasını isterken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e benzetti.
İşte Alman ve İngiliz basınında konuyla ilgili yapılan yorumlar
ZDF (İkinci devlet televizyonu): Erdoğan yargı ile savaşa girdi Avrupa Birliği temsilcileri giderek daha endişeli mesajlar vermeye başladı. İstanbul´da protestoların bu yaz görülen protestoların boyutuna ulaşması beklenmiyor. Bunun bir sebebi de mevsimin kış olması. Ancak Başbakan Erdoğan için tehdit de zaten sokaktan gelmiyor; yargıdan geliyor. Erdoğan yargı ile açık bir güç savaşına girişmiş durumda.

İSLAMCILAR DA ÇALIYORMUŞ

Süddeutsche Zeitung: Mısır'da genel bir kanıya göre diğer tüm partilerin siyasetçileri hırsızlık yaparken Müslüman Kardeşler uzun süre dürüst olarak görüldü. Ancak belki de İslamcı siyasetçiler iktidarın imkan ve cazibesine sahip olmadığı için böyleydi. Türkiye´de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan etrafında görülen yolsuzluk skandalı, İslamcı siyasetçilerin de bu konudaki masumiyetinin bitişi anlamına gelebilir.

YA ERDOĞAN KAYBEDECEK YA TÜRK DEMOKRASİSİ

Die Welt: Yolsuzluk Erdoğan'ın kendisine ulaştığı için diktatörce davranıyor, hukuk devletini devre dışı bırakmaya çalışıyor. Türkiye´nin önünde iki ihtimal var: Ya Erdoğan önümüzdeki yıl gücünün bir kısmını, bir sonraki yıl da belki tamamını kaybedecek, ki bu durumda Erdoğan hapse girebilir; ya da Türkiye zaten zayıf olan demokrasisinin önemli bir kısmını ve böylece her şeyini kaybedecek.

ERDOĞAN AİLESİ NASIL BU KADAR ZENGİN OLDU?

Hamburger Morgenpost: Yoksul şartlardan gelen Erdoğan ailesi çok büyük bir zenginliğe sahip. O kadar zengin ki, ister istemez bazı sorular ortaya çıkıyor: Erdoğan´ın oğlu Bilal Erdoğan amcası Mustafa Erdoğan ile birlikte nasıl gemicilik şirketine sahip oluyor? Oğlu Burak nasıl altı tane konteynir gemisine sahip oluyor? Savcı Muammer Akkaş bu soruları sorduğunda durduruldu.

TÜRKİYE ARTIK MODEL ÜLKE DEĞİL

Frankfurter Neue Presse: Üç sene önce Arap Baharı başladığında Türkiye birçok ülke için örnek gibi görünüyordu. Türkiye İslam ve demokrasinin bağdaşacağına örnek gösteriliyordu. Ancak bu umutlar tükendi. Arap Baharı durdu, Türkiye de örnek olma rolüne uygun davranmıyor. Bazılarını şaşırtabilir ama Türkiye´nin demokrasisini tehlikeye atan İslamcı eğilimler değil, Erdoğan´ın çevresindeki kibir ve yolsuzluk.

MÜBAREK'E TAVSİYEDE BULUNMUŞTU

Der Standard (Avusturya): Türkiye Başbakanı, yolsuzluk soruşturmasının önüne geçmek için demokrasi ile oynuyor. Tayyip Erdoğan, bir zamanlar Mısır´in eski otoktratı Hüsnü Mübarek'e tavsiyede bulunmuştu. "Unutma, hepimiz ölümlüyüz ve geride bıraktığımız ile değerlendirileceğiz." demişti. Ancak Erdoğan bu tavsiyeyi kendisi için geçerli görmüyor.

TÜRKİYE'NİN 'USTALIK DÖNEMİ'NİN BİTMESİNE İHTİYACI VAR

Bloomberg: Türkiye İslamı, demokrasiyi ve piyasa ekonomisini birleştirerek modernleşen Müslüman ülkelere bir model oluşturabileceği umudu sınavdan geçiyor. Başbakan Erdoğan ile eski müttefikleri arasındaki sert tartışmalar yoğunlaşıyor. Mali piyasalar korkmuş durumda, ülkenin hisseleri ve para birimini cezalandırılıyor. Savaş sadece Erdoğan'ın hükümetini tehdit etmiyor; aynı zamanda hukukun üstünlüğü dahil hayati kurumların sorgulanmasına neden oluyor. (...) Ülkesinin kaderi tek başına Erdoğan'a bağlı. İki iktidar dönemi boyunca Türkiye'ye iyi hizmetler yaptı. Yine aynı şekilde iyi hizmetler yapıp Türkiye'nin istikrarını ve artmakta olan refahını geri getirebilir. Bunun için yapması gereken ise felaket niteliğindeki "ustalık dönemi"ni sona erdirmek.

AK PARTİ AK GÖRÜNÜMÜNÜ YİTİREBİLİR

Financial Times: Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomiyi sallayan ve iktidarına büyük tehdit oluşturan yolsuzluk soruşturmasından silkinmeye çalışırken, bunu başlatan savcıya "saldırısını ikiye katladığını" yazıp soru-cevap kısmında "Bu Erdoğan'ın sonu mu" sorusunu cevaplıyor. Erdoğan'ın pazar günü yaptığı konuşmada sarf ettiği sözlerin "hükümetle yargı arasında yükselen gerilimi arttırabileceğini" yazan Financial Times, "Başbakan'ın yargının bağımsızlığının kesin olmaması gerektiğini ima ettiğini" belirtiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beşiktaş 1-1 Real Betis Maç Özeti